Quantcast
Channel: TATESAL
Viewing all 568 articles
Browse latest View live

KAYISI REÇELİ

$
0
0
Günaydın Kıymetli Takipçilerim!!!
Her yıl olduğu gibi bu yılda bahçemizde kayısılar oldu şükürler olsun...Yine kayısı reçeli yaptım...Her ne kadar da reçel zararlı densede yinede kahvaltıların olmazsa olmazı bizler için...Fazla tüketmedikten sonra bir sıkıntı yok,abartmadan dozajında...
Güzel bir kahvaltı masasında reçel bulunmalı değil mi?
Ortadaki reçelliklerim... 

Ve Gelelim Kayısı Reçeline...
Tarifimiz Şöyle;
 Malzemeler:
  • 1 kğ kayısı 
  • 4 su bardağı toz şeker
  • 5 su bardağı su
  • 2-3 parça limon tuzu
    Yapılışı:
  • Öncelikle kayısıları bir güzel yıkayıp,çekirdeklerini ayırın...
  • Tepsiye dizerek bir gün güneşte bekletin...
  • Sonra şerbetini kaynatın biraz katılaşınca kayısıları içine atın ,kaynasın...
  • 15-20 dakika sonra limon tuzunu da atarak bir iki taşım daha kaynatarak ocaktan alın...
  • Ben tencerenin üzerine tülbent geçirip güneşte bekletiyorum daha güzel katılaşıyor ve güneşin şifasını alıyor...
  • Daha sonra kavanozlara doldurup,kaldırın...                                           
                                            Afiyet Olsun!!!

VİŞNE*VİŞNE SUYU*VİŞNE REÇELİ VE VİŞNENİN FAYDALARI

$
0
0
Vişnenin Faydalarını daha önce ayrıntılı olarak araştırmamış olduğum için üzüldüm...Meğer ne kadar faydalı bir meyve imiş...Her sene bahçemizdeki vişne ağacından topladığımız vişnelerle reçel ve konsantre vişne suyu-şurubu  yaparım,komposto için dondurucuya atarım...Özellikle eşim ve oğlum çok severler...Şimdi bu sıcaklarda kim istemez buz gibi bir bardak vişne suyunu?
Küçükken en çok vişne reçelini severdim...Kahvaltıda bir dilim ekmeğe biraz tereyağı ve vişne reçeli sürer bir bardak çayla bayılarak yerdim...Yine çok seviyorum ama çocukluğumun lezzeti yok o zamanlar bir başkaydı...Vişne reçelinin tarifini geçtiğimiz senelerde birçok kere yazmıştım o nedenle link veriyorum buyurun burada ve burada.... 
Buyurun bu bardak takipçilerim için....
Vişnenin Faydaları demişken netten aldığım bilgiler;
Bahçeden topladığımız vişneler...

Latince adı Prunus cerasus olan vişne, ilkbaharda çıkan meyveler arasındadır. Kiraza çok benzer. Fakat kirazdan farkı tadının hafif mayhoş ve ekşi olmasıdır. Bu yüzden genellikle taze olarak tüketilmez. Meyve suyu, reçel yada marmelat yapımında sıkça kullanılır. Hele ki yaz aylarında sıcak havalarda buz gibi meyve suyu herkes tarafından tüketilir. Hem ferahlık verir hem de serinletici özelliği vardır.
Dondurucu için hazırladığım vişneler...
*Bu şifalı meyve, latince adının cerasus olmasından dolayı çok eski zamanlarda kerasus olarak da anılırdı. Tabii yörelere göre farklı isimler ile adlandırılabilir. Sağlık için faydaları da oldukça fazladır. İşte vişne faydalarından bazıları:
Yaşlanma karşıtı bir meyvedir. Anti ageing özelliği vardır. Genç kalmanın sırları bu şifalı meyvede saklıdır.
  1. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  2. Göz için de büyük fayda sağlar.
  3. İyi bir A ve C vitamini kaynağıdır.
  4. Kalsiyum, demir ve fosfor gibi mineralleri içerir.
  5. Kabakulak, su çiçeği ve kızamık gibi hastalıklara yakalanma riskini de azaltır.
  6. Sinir sistemini de düzenleyici etkisi vardır.
  7. Kalp dostudur, kalp sağlığı için büyük fayda sağlar.
  8. Kansere karşı da koruma sağlar. Özellikle prostat ve kolon kanserine karşı koruma sağlar.
  9. Saçlarınızın dökülmesinden mi yakınıyorsunuz? Bu leziz meyve saçların dökülmesini de engeller.
  10. Uykusuzluğa karşı da faydalıdır.
  11. İyi bir antioksidandır.
  12. Sindirim sistemine de fayda sağlar. Kabızlık sorununu giderici etkisi vardır.
  13. Kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
  14. Bakterilerden ve mantarlardan korur.
  15. Grip, nezle ve soğuk algınlığına karşı da önleyici etkisi vardır.
  16. Boşaltım sistemine de fayda sağlar. Bağırsakları hastalıklara karşı korur.
  17. Göz yapısını, görme sistemine de faydalıdır.
  18. Kolesterolü düzenleyici etki yapar.
  19. Parkinson hastalığına karşı da koruma sağlar.
  20. Beyin ve sinir sistemi için oldukça yararlıdır. Beyin fonksiyonlarını geliştirir.
  21. Beyine fayda sağlaması sebebiyle alzheimer hastalığına karşı da koruma sağlar. Unutkanlığa karşı etkilidir.
  22. Damar sertleşmesine karşı da yarar sağlar.
  23. Depresyona, strese karşı da faydalıdır.
  24. Lif içeriği yüksektir.
  25. Kalp atışlarını düzenler, kalp hastalıklarına karşı korur. Bunun sonucunda kalp krizi riskini de azaltır.

VİŞNE SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Bu leziz meyvenin taze tüketiminin yanında vişne suyu olarak tüketilmesi de büyük fayda sağlar. İşte vişne suyunun faydaları:
  1. Ferahlık ve serinlik sağlar.
  2. Ürik asit seviyesini azaltır.
  3. Bağırsakları yumuşatıcı özelliği vardır.
  4. Vişne gut hastalığına yakalanma riskini azaltır.
  5. Cildi nemlendirir, vücudu toksinlerden arındırır.
  6. Yüksek demir içeriği nedeniyle anemi yani kansızlık sorununa karşı da faydalıdır.
  7. Vücut ağrılarını geçirir, iltihaplara karşı da fayda sağlar.
  8. Anti kanserojen özelliği vardır.
  9. Kolon kanseri ve mide kanserine karşı koruma sağlar.
  10. Diyabete karşı da korur.
Vişne şurubu ve Vişne Kompostosu için tıkkkkk
Bol bol vişne tüketmek lazım demekki,Yaradanın bizlere bahşettiği bin türlü nimetten yanlızca biri vişne...Şükürler olsun!!!

TAVUK TANDIR-DÜDÜKLÜ TENCEREDE

$
0
0
Hayırlı Cumalar Kıymetli Dostlar!!!
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesi, Diyanet İşleri'nin resmi internet sitesinde yayınlanmış olup , Hutbenin bu haftaki konusu, "Rahman'a has kul olabilmek".Bende bu hutbenin son parağrafını alıntı yaptım...Hutbenin tamamı burada

Rahman’ın has kulları, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diye dua ederler. İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklardır. Orada hoş bir şekilde karşılanacaklar ve ebedi kalacaklardır. Orası ne güzel bir duraktır, ne güzel bir konaktır! Ne mutlu Rahmân’a has kul olabilenlere! Ne mutlu yaratılış gaye ve hikmetine uygun yaşayarak Allah’ın rızasını kazananlara! Ne mutlu yolu huzura çıkanlara! Ne mutlu fâni âlemi bâki bir kazanca dönüştürenlere! 
Dün akşam Tavuk Tandır yaptım ve gerçekten kızımın deyişiyle "EFSANE" olmuştu....
O nedenle hemen paylaşmak istedim sizlerle ...Eşim yemediği için Tavuk evimizde fazla tüketilmiyor,..Ama biz seviyoruz...Tarifi görünce dayanamadım ve hemen uyguladım,mutlaka denenmesi gereken bir tarif olduğunu düşünüyorum...


     Malzemeler:
  • 1 kg. tavuk pirzola,
  • 1 adet küçük soğan,
  • 1 çay bardağı su,
  • 4 diş sarımsak.
     Sosu için:
  • Yarım limon suyu,
  • 1 tatlı kaşığı şeker,
  • 1 tatlı kaşığı karabiber,
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber,
  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı,
  • 1 yemek kaşığı yoğurt,
  • 2 tatlı kaşığı tuz.

  YAPILIŞI:
  • Derin bir kabın içerisine sos malzemelerinin tamamı konulur ve iyice karıştırılır.
  • Tavukların derileri çıkartılır ve temizlenen tavuklar sosun içerisine ilave edilip iyice harmanlanır.
  • Tavuklar sosun içerisinde en az 2 saat dinlendirilir.
  • Sosta dinlendirilen etler düdüklü tencereye yerleştirilir, üst üste gelseler de sıkıntı olmayacaktır.
  • Soğanın ve sarımsakların kabuğu soyulup temizlenir.
  • Düdüklü tencerenin orta kısmına soğan bütün olarak yerleştirilir üzerine sarımsaklar bütün olarak serpiştirilir.
  • Tencerenin içerisine 1 çay bardağı su ilave edilip, tencerenin kapağı kapatılır.
  • Buhar çıkışı başlayıncaya kadar harlı ateşte pişirilir.
  • Buhar çıkışı başlayınca ocağın altını kısılır ve düdüklü pişirme konumuna getirilir.
  • Kısık ateşte 45 dakika pişirilip ocağın altı kapatılır.
  • Düdüklünün basıncı düşünce, buhar çıkışına ayarlanıp kapağı açılır.
  • Pişen etler kevgirle alınıp tavaya dizilir.
  • Üzerine biraz zeytinyağı gezdirilip orta ateşte arkalı önlü olarak hafifçe kızartılır.
  • (Kızartma işlemi yapılmasa da olur. Fakat bu işlem hem tavuk etlerinin toparlanmasını hemde daha lezzetli olmasını sağlar)
  • Hazırlanan tavuk tandır kebabı sıcak olarak servis yapılır.
   Tarifi buradan aldım....


Afiyet Olsun!!!

SARMISAKLI YOĞURTLU TAZE FASULYE KIZARTMASI

$
0
0
Bu tarif göçmen usulü imiş -  Denemeyen kalmasın...
Gerçekten çok lezzetli ve hafif,tam yaz yemeği...
Bu sıcaklarda ne yiyip içeceğimizi şaşırdık...
                                                İşte Tarif;
Fasulyeleri ( 15 adet kadar) ayıklayıp 4 e bölün kaynayan tuzlu suda biraz haşlayın...Daha sonra süzdürün...Tavaya zeytinyağı koyun 2 diş sarmısak ekleyin ve fasulyeleri de atarak kızartın...Servis tabağına alın üzerine sarmısaklı yoğurt dökün, az zeytinyağında pul biberi yakın üzerine gezdirin...

Afiyet olsun....
Ev halkından da tam puan aldı yemeğimiz...
Mutlaka Deneyin!!!

GÜNEŞİ İÇTİK GÖZLERİMİZLE

$
0
0


Yükümüz göz kapaklarımızdaydı
Ve gözlerimizdeydi korkularımız
Korkularımızı da yükümüzü de gözlerimizde taşıdık biz
Geceyi gördük korkularımızla
Ruhumuzun yalnızlıktan sızladığını
Sonra her gecenin bir sabaha gebe olduğunu

Karanlığın ardından doğan güneşi gördük sonra
Güneşi içtik gözlerimizle
Ve ısıttığını gördük hiç kimseyi ayırmadan
İçinde biriken güneşle boyluboyunca önümüzde eğildiğini gördük toprağın
Yağmuru gördük toprağa ince ince düşerken
Biz yağmuru, en kurak toprakları yeşertirken gördük
Yağdı mı bütün yeryüzü için yağardı yağmur ve toprak hepimiz için kokardı..

Suyun büklüm büklüm ülkelerce kıvrılıp aktığını gördük korkulu gözlerimizle
Sırrını ve sabrını taşların
Yanağımıza sıcacık selamlarla dokunan rüzgardan alırdık ötelerin haberini
Aradıklarımızın izine hep dumanlı dağların zirvelerinde rastlardık biz
İki yanımızda yol boyunca uzanırken karanlık biz ışıklarımızı mağaraların
Zifiri köşelerinde bulurduk
Korkardık..
Ve biz gözlerimizle korkarken düşüncelerimizde sadece ve sadece ona sığınırdık

Bizden habersiz uçardı kuşlar gök yüzünde
Biz ondan korkardık
Ve kuşlar sessiz sakin öylece uçardı
Yaşadığımızı hissederdik korktuğumuzda
Yaşadığının farkına korkularıyla varırdı insan
Çünkü insan sevdiği kadar korkardı
Seviyorsak çünkü kaybetmekten deliler gibi korkardık
Korkularımız kaybetmektendi..

Sonra kaybettik korkularımızı
Vazgeçince korkularımızdan, göz kapaklarımızdan mühürlendik
Bakışlarımızla öldürdük sessizce uçak kuşları
Rüzgarı ve sesleri gözlerimizle susturduk
Suçlar işledik, içimize işleyen suçlar
Kirlendiği çok oldu bakışlarımızın ve kirlendi masallarımız
Günaha değmişliği vardı ellerimizin, cennette bile
Çünkü insandık
Çöller içinde kumdan kentler kurmaya yeltenen acizliklerimiz oldu nesiller
boyu
Oysa çoğalttıklarımız sadece şahitlerimiz oldu

Mühürlendi gözlerimiz ilahi, bu doğru
Ama bir tek kalbimize mühür değmedi
Ayağımız kaysa da şeytanın izine, hiç kaymadı yüreğimiz
Çünkü insandık ve nurumuz içimizdeydi
Pırıl pırıl çarpardı kalbimiz
Aşkla, dostlukla, kardeşlikle doluyuk
Çünkü biz cömertliği güneşten öğrendik
Tevazuyu topraktan, sabrı taşlardan
Çünkü yağmurdan öğrendi gözlerimiz, milyonlar için yağmayı

Biz kainattan öğrendik sevmeyi, umudu ve her an yenilenmeyi
Tevbelerimizi de ondan öğrendik, kalplerimizin mühürlenmeyişi işte bundan
Çünkü biz tevbelerimizi göz yaşlarımızla yıkamayı öğrendik kainattan
Tevbelerimiz vardı ve Allah ezansız zamanlarımız için zamansız ezanlarını yolladı
Cumalarını bu yüzden yolladı Allah
Sığınmayı, arınmayı, yeniden yeniden umutlarla dolmayı
Ve Rabbin affının büyüklüğünü cumalardan öğrendik biz

Bugün cuma
Susmadan şehirler ve mühürlenmemişken kalplerimiz
Tevbelerimizi arındırma vakti
Korkuyu yeniden öğrenme vakti
Sevebilmek için

Bugün cuma
Cumanız mübarek ola

http://www.diyanetradyo.com/diyanet-radyo-fragmanlar

Kurban Bayramında Alınabilecek En Güzel Hediye

$
0
0
Kurban Bayramı’nda sevdiklerinizi ziyaret ederken, yıllar boyunca kullanabilecekleri pratik bir hediye de vermeye ne dersiniz? Yalnız uyarayım; bu hediye o kadar güzel ve kullanışlı ki, kendinize saklamak isteyebilirsiniz! Derin dondurucular son derece faydalı cihazlar ve özellikle Kurban Bayramı gibi dönemlerde büyük bir sorunu çözüyorlar: Uzun süreli gıda depolama. Geçen bayram bir derin dondurucu kullanmanın ne denli önemli olduğunu anladım, zira etlerimin çoğunu (bozulmasınlar diye) hemen tüketmek, tüketemediklerimi de dağıtmak zorunda kaldım. Buzdolapları uzun süreli gıda depolamak için uygun bir çözüm değil, en fazla bir hafta içinde et tüm tazeliğini yitiriyor, hatta bozulmaya başlıyor.
Derin dondurucular ile böyle tanıştım ve uzun bir araştırmadan sonra, tercihimi yatay derin dondurucu modellerinden yana kullandım. Yatay olmaları kapaklarının üst kısımda olması anlamına geliyor. Bu tasarım son derece kullanışlı ve pratik: Muazzam bir kullanım rahatlığı ve depolama alanı yaratıyor. Marka konusunda seçim yaparken hiç tereddüt etmedim ve Uğur Soğutma markasını seçtim. Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma, 63 yıldan bu yana piyasadaki en kaliteli ve en sağlam derin dondurucuları üretiyor. Renk konusunda beyaz ile sınırlı olduğumu düşünüyordum ancak şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda renk seçeneğim olduğunu fark ettim. UED 210 A++ isimli model, birden fazla renk seçeneği içeriyor ve ben en çok mor ile gümüş renklerini beğendim. Açıkçası halen karar vermiş değilim ama mor rengi seçecek gibiyim – çok şık duruyor!
 
Tek özelliği şık durması değil elbette, 190 litre iç hacmi var ve emin olun sadece sizin değil, tüm akrabalarınızın gıdalarını depolamak için fazlasıyla yetiyor! UED 210 A++ enerji sınıfına giren bir model, yani hemen hiç enerji harcamıyor ve elektrik faturasının artmasına neden olmuyor. Dolap içi LED aydınlatma sistemi ve elektrik kesilse bile 48 saat boyunca gıdaları korumaya devam etmesi, sevdiğim diğer özellikler arasında yer alıyor. Bu yılki etleri bir sonraki bayrama dek ilk günkü tazelikleri ile depolamaya kararlıyım: UED 210 A++ derin dondurucu sayesinde bu mümkün oluyor! Satın almak isteyenler için bir ipucu da vereyim: http://satis.ugur.com.tr adresinden sipariş verir ve satın alma işlemleri sırasında UGURGUMUS veya UGURMOR indirim kodunu kullanırsanız, ekstra %5 indirim elde ediyorsunuz. Kampanya hakkında detaylı bilgi için BURAYA tıklayabilirsiniz.
                                        
Bir boomads advertorial içeriğidir.

KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN

2017 KURBAN BAYRAMI* GÜMÜŞHANE- KARADENİZ-SAMSUN-SİNOP GEZİSİ

$
0
0
Hayırlı Cumalar Kıymetli Takipçilerim...
20 gün olmuş sayfamı yenilemeyeli,hep bir koşturmaca ile yoğunluk ,ancak fırsat bulabildim...
Kurban Bayramını geçirmek üzere tatil planı yapmıştık.Daha sonra tatil 30 Ağustos Zafer Bayramı ile birleşince bizde dünürlerimizin daveti üzerine Gümüşhaneye gittik...30 Ağustosu dolu dolu yaşadık ogün...Sağolsunlar çok güzel ağırladılar bizleri...
Mıhlama , Fasulye Kavurması ve birçok lezzetlerle dolu harika bir kahvaltı yaptık tersata,orman havası ve bayrağımızın gölgesinde...Küçük kızımız Ankarada olduğundan Sinopta buluşmaya karar vermiştik onunla...Annemde bizimleydi,keyfimiz yerindeydi çok şükür...O gece Gümüşhanede konakladıktan sonra sabah erkenden yola çıktık...Büyük kızımız ve damadımız Gümüşhanede kaldılar,bayramın 2. günü geldiler yanımıza...
İlk durağımız Samsun oldu...Erzincanın sıcağından sonra serinlemek çok iyi geldi bizlere...Bu sene Erzincan rekor kırarak 45 drc.lere çıktı...Yolculuk harika geçti,çay-kahve molası,yeme içme derken Annem ve Kerem arka koltukta geyet keyifliydiler...
Sinopa geldiğimizde hava daha sıcaktı ve üç tarafı denizle çevrili Sinop harikaydı...
Karadenizde her ili görmüştüm çok güzeldi  ama Snop bir başka güzelmiş dedim...
Zaten Deniz aşığı ben gördüğüm her deniz kenarına yerleşme planları yaparım...Eşim ve çocuklar gülerler bana...Ama yinede ben Egede doğmalıymışım derim...
Orada hiç alerji ilacı kullanmıyorum rinitim geçiyor hayat kalitem artıyor çünkü...Özellikle Çeşme veya Alaçatı olabilir...Tabi hayaller Ege , gerçekler Erzincan...Çok şükür,bin şükür çok memnunum işin latifesi...Sağlık ve huzurun olduğu heryer çok güzel...
Sinopta Diyojen Otelde konakladık...
Denize sıfır konumu olan otelden çok memnun kaldık...Ayrıca büyük bir yüzme havuzu olan otelin tadını Kerem çıkardı...Sebanur daha sonra geldi yanımıza...Arefe günü telaşı olmadı akşamdan...Bayram sabahını değişik yaşadık otelde...Bayram sabahları evde bol koşturmalı olduğundan ,sakinlik farklı geldi tabi...Ama  deniz manzarası eşliğinde çok güzel bir kahvaltı yaparak,bahçede kahvelerimizi yudumlamak dinlendirdi...

Otleden deniz manzaraları...
Bayram sabahı özçekimlerimiz...
Daha sonra şehir turu...
Sahilde,aşıklar caddesinde yürüdük,Mantıcı Melahatta Sinop Mantısı yedik...Daha neler neler...
Adalet Sarayı çok hoşuma gitti, bahçe düzenlemesini çok beğendim...
2. Gün tekrar gezmeler,tekne turu...
Tekne turu çok güzeldi,serinliği içimize çektik...
Sahilde çarşı pazar gezmeleri, çay bahçesinde çekirdek ve çay eşliğinde dinlenmece...
Akşam dondurma keyfi...
Otelin içinden kareler...
Otelin bahçesinden deniz manzarası...
Gözlerimizi doldurduk iyice,denizi içimize çektik...


Büyük kızımız ve damadımız 3. günü geldiler Sinopa...
Tarihi cezaevini ve şelaleyi onlarla gezmeyi planlamıştık...
Bayramın 3. Günü de Gezmeye Gittik...


Beklediğim gibi değildi açıkcası...Belkide bir rehber olsaydı o duyguyu yaşatacak şekilde anlatsaydı daha farklı olabilirdi...En çok etkilendiğim tek kişilik ve sadece ayakta durabilecek şekilde olan hücrelerdi...Allah kimseleri düşürmesin,soğuk ve sevimsiz bir ortam tabi... 
Çocuklarımla özçekim...
Sebanur ile Özçekim...

Daha sonra Erfelek tatlısu Şelalesine gittik...
Yarım saatten fazla sürdü yol ve sıcak perişan etti...
Bayram dolayısıyla olan kalabalığa inanamadım...
Mahşer yeri gibiydi...Gözleme ile karnımızı doyurduk,doğanın güzelliğini de içimize çekerek tekrar otele döndük...
Şelalenin tepesinden suya atlayanlar,serinlemek için girenler,fotoğraf çekilenler v.s...
Bayramın 4. günü kahvaltıdan sonra çıkış yaptık ve Sebanuru Ankaraya yolculamak üzere Terminale gittik hep birlikte...Ve daha sonra 2 araba yola devam ettik...Geze geze dura dura geçtik şehirleri...
Tuğçelerle  Gümüşhanede ayrıldık,onlar birkaç gün daha kalıp döndüler...Bizde gece evimize vardık,2. gün işe başlamak üzere...
2017 yılı tatil ve gezi olayını da noktalamış olduk...
Seneye yeniden yeni yerlerde gezmek ümidiyle ...
Şen ve Esen Kalın....

YEŞİL FASULYE DİBLESİ

$
0
0
Hayırlı Cumalar Kıymetli Takipçilerim!!!
Her Cuma bir huzur her sabah bir umuttur! Huzurunuz ve umudunuz daim dualarınız kabul olsun ...
Eylül ayının sonuna geldik artık,havalar iyiden iyiye soğumaya başladı...Okulların açılması ile düzenimizi de kurduk çok şükür...Kerem bu sene 5. sınıf...
Sebanur Ankarada , Tuğçe bebek bekliyor...Şubat gibi bir oğlumuz olacak inşallah...
Bunun gibi bir güzellik kapımızı çalacak...
Hazırlıklar başladı,anneanne olma yolundayım...
(Fotoğraf Alıntıdır) 
Bayağıdır yemek tarifi yazmamıştım,oysaki hergün birşeyler yapıyorum...
Dibleyi ilk defa denedim,sizlerle paylaşmak istedim...
Daha çok Karadenizde yapılan dible,fasulye,kara lahana ve kabak gibi sebzelerin pirinçle buluşması anlamına geliyormuş...Araştırdım öğrendim...Bizim mutfağımızda bulgurla yapılır bu yemek,Fasulyeli pilav veya Kahküllü Pilav olarak anılır...Ve bol sarmısaklı olur...
Kahküllü Pilav için tıkkkkk
Tarif Şöyle;
    Malzemeler:
  • Yarım kg taze fasulye,
  • 1 adet büyük boy soğan,
  • 2 adet domates,
  • 1 su bardağı pirinç,
  • Yarım yemek kaşığı salça,
  • 1 yemek kaş.tereyağı,yarım çay bard.sıvı yağ.
  • Tuz,
  • Sıcak su.

   Yapılışı:

  • Fasulyeleri ayıklayıp 1 cm kalınlığında keselim.
  • Domatesleri rendeleyelim.
  • Soğanları ince ince doğrayalım ve sıvı yağda pembeleşene kadar kavuralım,tereyağını da ekleyelim...
  • İçine fasulyeleri ilave edelim ve kavuralım.
  • Sonra domatesleri, salçayı ilave edelim ve karıştıralım.
  • Daha sonra fasulyelerin üzerini geçecek şekilde sıcak suyu ilave edelim ve fasulyeler yumuşayıncaya kadar pişirelim.
  • Yemeğin suyu azaldığında pirinçleri, tuzu ilave edelim.
  • Kısık ateşte pirinçler suyunu çekene kadar pişirelim.
  • Sıcak sıcak servis edelim...

Bu lezzetli yemeği denemeyenlere tavsiye ederim!!!
Ancak taze iken yiyin,2. güne kaldığında tatlılaşıyor...
Afiyet Olsun!!!

TIĞ İŞİ HIRKA-BLUZ ANLATIMLI

$
0
0
Nurselin Evi Programında adaşım Tülin İRİŞ 'in yaptığı tığ işi bluzu ben hırkaya çevirdim..3-4 ay oldu bitirdim ama yayınlamak bugüne kısmet oldu...
Çok kolay bir örnek ,yelek,hırka ve bluzlerde uygulanabilir...
İpim Nako-Pırlanta...Eskiden alıp bir kenara attığım bir ip (Deryanıntercihi yazıyor üzerinde)..
Tığ numaram 3,5...Gayet kolay örülüyor ancak kolları ayarlamak biraz zor oldu.Siyahı fotoğraflamak da zor biliyorsunuz kırmızı gibi,o nedenle biraz soluk çıktı fotolar. 
Hırka bu şekilde çok sade oldu diye yanına dikmek için gümüş rengi ara fisto aldım ama kararsız kaldım dikip dikmemekte...Fikirlerinize açığım...
Bu hırkada olduğu gibi süslesem nasıl olur?
Yapılışını aynen Tülin İRİŞ'in tarifi ile yazıyorum...
Nurselin Evi Tığ İşi Bluz Yapımı Tülin İriş
Bluz budur...Arzu ederseniz bluz,yoksa da hırka ,yelek yapabilirsiniz...

Bluzun Yapılışı ;

  • 40-45 Cm Zincir Çekilir. Çekilen Zincirin Üstüne 4 Tane 3’lü Trabzan Yapılır. 
  • 3 Zincir Çekilir, 4 Tane 3’lü Trabzan Yan Çevrilir. 3. Ve 4. Trabzanın Arasına Batarak 4. Trabzanın Üstüne 4 Tane 3’lü Trabzan Yapılır.
  •  Zemin Zincirinden 3 Zincir Atlanır Ve Sık İğne İle Zemine Kitlenir. 
  • 7 Tane Zincir Çekilir. Zemin Zincirinden 7 Zincir Atlanır Ve Zemine 4 Tane 3’lü Trabzan Yapılır. 
  • İlk Baştan Beri Yapılan İşlemler Zemin Zincirine 13 Tane Örnek Olucak Şekilde Yerleştirilir.
  •  2. Sırada 7 Tane Zincir Çekilir.
  •  Örneğin Ortasına Batarak 4 Tane 3’lü Trabzan Yapılır. 3 Zincir Çekilir, 4 Tane 3’lü Trabzan Yan Çevrilir. 3. Ve 4. Trabzanın Arasına Batarak 4. Trabzanın Üstüne 4 Tane 3’lü Trabzan Yapılır. 
  • Bir Alt Sıradaki 7 Zincire Batarak Sık İğne İle Kitlenir. 
  • Bluzun Ön Ve Arka Parçaları İçin 13’er Örnek Kurulur. 
  • Kol Evi İçin Her İki Taraftan 2’şer Örnek Bırakılır. 
  • Kol Evi Uzunluğu 20-22 Cm. 
  • Yaka Evi İçin; Ortada 3 Örnek Bırakılır. Omuzlar İçin 3’er Tane Örnek Bırakılır. 
  • Kol İçin Kol Evi Çevresinden Başlanır Aşağıya Doğru Örülür. Kol İçin 10 Örnek Kurularak Örülür.
Örneğin yakından görünüşü...
Ben 40 bedene uygun olarak uyarladım,sizlerde kendi bedeninize göre ayarlayabilirsiniz...
Benim ipimden dolayı biraz kalın oldu, özellikle bluz yapacaklar daha ince ve koton ip kullanırlarsa daha güzel olur kanaatindeyim...
Yapacak olanlara kolay gelsin!!!

TIĞ İŞİ BLUZ

$
0
0
Hayırlı Cumalar Kıymetli İzleyenlerim...
 RABBİM bu güzel cuma gününün  hürmetine
Sarsılmaz İman,
Güzel Ahlak,
 Şükredici Kalp,
 Sabredici Beden,
 Zikredici Dil,
 Hayırlı ömür nasip etsin hepimize...
 
Annemin Pinterestten görüp Tuğçeye ördüğü bluzu sunmak istiyorum sizlere...
Evde kalan iplerden iki ince ipi birleştirip ördü...
Yakadan başlayarak artırıp,robadan sonra alt kısma devam etti...
Belden itibaren biraz artırıp,bluzu tamamladı...
Tuğçe hamilelikten dolayı şu sıra kilo alıyor olsada ,doğumdan sonra giymeyi düşünüyor...
Rabbim hayırlısıyla kavuştursun bebeğine inşallah... 
Bluzun yapılışı sadece zincir ve sık iğneden oluşuyor... 
Kolay ama uğraştıran bir model,çok kalın iple güzel olmaz sanırım...
Annemin kullandığı ip koton-floş karışımı... 
Yapacak olanların bakarak kolayca yapabileceğini düşünüyorum...
Şen ve Esen Kalın...

KIŞ HAZIRLIKLARINDAN

$
0
0
Yazdan başlıyorum bende tüm hanımlar gibi kış hazırlıklarına...
Sebze meyve organikken,bol bol alıyorum ve dondurucuya dolduruyorum...
Önce yeşil fasulyeden başladım...Domates rendeleyip tencereye aldım ayıklanmış fasulyeleri hafif sarartıp,poşetleyip kaldırdım... 
Biberleri genellikle actifry da kızartıyordum,bu sene tepsiye koyup fırında kızarttım...
Rendelenmiş domateslerden sos yapıp kızarmış biberlerle karıştırdım sıcak sıcak kavanozladım 
Kapya biberleri közleyip,biraz sirke bol sarmısak ve zeytinyağı ile tencerede ısıtıp sıcak sıcak kavanozlara koyup ters çevirdim,turşumsu bir lezzet  herkese tavsiye ederim...
Kızlarımın tercihi...Oğlum zaten turşu ve türevlerini hiç sevmiyor...Kızartmalar da onun için...
Çok sevdiğim ama elimi süremediğim bu meyve bahçemizin en güzel ağaçlarından...
 Misafirlerimiz bol bol yedi bende baktım,pardon bakamadım bile...
Bol bol kayısı yedim ve kuruttum da tabiki... 
Patlıcan -biber-kabak kuruttum...
Patlıcanları doğrama kurutuyorum 2 senedir...Çok güzel oluyor,kışın haşlayıp,kızartıyorum,üzerine sarmısaklı yoğurt döküp afiyetle yiyoruz...
O kadar sıcak olduki bu yaz doğradığım sebzeler 2 gün sonra kupkuru oldular...
Kızartmak üzere bez torbalara koyup kaldırdım...Kızlarıma da paylaştırdım tabi...İkisininde evi ayrı...

Bamyaları ayıklayıp,üzerine domates rendesi ve limon suyu sıktım...Eşim,küçük kızım ve ben 5 kg bamyayı bir akşamda ancak ayıkladık... 
Sonra saklama kaplarına yerleştirip dondurucuya kaldırdım... 
Bamya lezzetli ama ayıklaması bir o kadar uğraştırıcı bir sebze,hemde çok pahalı...
Yinede dondurucumun olmazsa olmazlarından... 
Domates sosu ve Menemenlikler ...
Domates sosu için bu sene domatesleri hazır makina ile çeken bir yere götürdü eşim,bidonlara doldurup vermişler ...Bende yarım metre kadar temiz hortumu bidonda bekleyen domatesin içine sokup ağzımla önce suyu bir kere çekip sonra yere bıraktım ve beklerken dibinde duran su gelip aktı ve çok fazla kaynatmadan daha az zahmetle yaptım soslarımı...
Vişneler ve kızılcıklar pakaetlendi ve dondurucuya gittiler...
Turşular en sona bırakıldı tabi ancak zamanı geldi...
Gerçi ağustos gibi kaşık turşulardan yaptım doğrama turşu...Tuğçe hamile olunca ona yetiştirdim annem benden önce yaptı yedirdi sağolsun torununa...
Ama asıl kışlık karışık turşumuzu Eylül ayının sonunda kurdum...  
Büyük cam kavanozlara kurdum,en arkadaki 10 ve 8 kg lık olanlar tek kullanımlık olanlardan yeni aldım bu sene için sadece...Kornişon,lahana,havuç,biber,karnabahar,domates,acur ve kelek kullandım...Bol sirke ve sarmısak tabi...Daha önceki turşu suyu tarifim için TIKKKKK
Yan taraftakilerde 3 ve 2.5 kg olanlar...
Tuğçeye ve annemede verdim...
Şu sıralar yemeye başladık bile... 
Yaprak sarmasını bir hafta sonu akşamı sarıp poşetledim ve dondurucuya attım...1kg kıymadan bu kadar oldu...Dondurucuda hazır olunca misafirlerim geldiğinde kolayca pişirdim,şu anda 1 poşet kaldı...Fırsat buldukça sarıp atmak lazım ama dondurucuya girince aynı lezzet olmuyor sanki hemen sarıp pişirmek en iyisi...
Sağlıkla ve huzurla yemek nasip etsin rabbim inşallah hepimize,şen ve esen kalın...

ÖMÜR DEDİĞİN

$
0
0
Hayırlı Bol Bereketli Cumalar Kıymetli Takipçilerim!!!
Yüreği güzel çok değerli takipçim yıllardır manevi desteğini hissettiğim Meral ablamın cuma mesajı olarak gönderdiği bu şiiri sabah okuduğumda şöyle bir sirkelendim,o video olarak göndermişti bende şiir olarak yazıp paylaşmak istedim...İnsanın yüreğine dokunan gerçekler bunlar,rabbim hakkı ile uygulayan kullarından eylesin...

ÖMÜR DEDİĞİN...

Hayata ha şimdi, ha sonra başlayayım derken bir bakıyorsun tükenmiş ömür. avucunda son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir yığın TECRÜBE kalıyor... Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor...

"Gençlik bir kuştu, tutmak istedim tutamadım,
Yaşlılık bir paçavra, satmak istedim satamadım."


Bir ikindi gölgesi ÖMÜR dediğin.
Gece olur duramazsın,
güneş vurur kalamazsın.
Sade bir ikindilik, kısa bir dinlencelik...
Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor...


Yiyip içmeler, gezip tozmalar, gülüp eğlenmeler.
Evin, arabanın taksitleri,
Filanca yerde yaptığın tatil,
Almalar vermeler,
Saçıp savurmalar,
Senin sandığın, saklayıp durduğun altınlar,
Azıcık bile vermeye kıyamadığın paralar...
Hepsi bir bir kaçıyor senden, yada istemesen de sen onlardan ayrılmak zorunda kalıyorsun...


Bir SECDE yerleri kalıyor geriye.
Alnında mıh gibi çakılı kalıyor.
Bozulmuyor, kokmuyor,yitmiyor,
Bir o bize kalıyor...
Okşanmış yetim başı, öpülmüş anne eli, alınmış bir baba duası...

Reyyan kapısından geçmek için vize mahiyetinde, saklanmış ORUÇ'lar...
Gizliden şöyle, kimseye çaktırmadan bir fakirin eline tutusturulmuş, birileri görür diye konulmuş SADAKA'lar kalıyor..

Masivadan sıyrılıp, vakit saat dinlemeden açılmış eller, tek O'ndan istemeler, Tek O'na gönderilmiş dilekçeler kalıyor...

Yürekten söylenmiş Elhamdülillah, acizce, kulca edilmiş nasuh bir tevbe, isyanları yıkayan gözyaşları kalıyor...

Mü'mince gülüşler, şeker tadında sözler...

Kimsenin etini yemedeni kırıp dökmeden, gözünde yaş bırakmadan geçirilmiş günler kalıyor...

Biraz dur, bekle biraz ...
Arada bir arkana dön ve geriye neler bıraktığına bak.
Harcanmış yıllarını seyret usulca.
Bak nasıl bitiyor ömür dediğin....

Bir KAPIYA bir kere gidersin, ikincisinde utanırsın,
Ama bir KAPI var ki hergün gidersin, gitmelere DOYAMAZSIN...
Çünkü bilirsin seni KAPISINDAN kovmayacak bir tek O VARDIR...

Her gün, her gün içini dökersin,
Bir O sıkılmaz senden,
Bir O affeder seni,
Bir O yüzüne vurmaz AYIPLARINI...

SENİ SENDEN DAHA İYİ BİLENDİR....

MİSAFİRLERİM VE ÇAY SOFRAMIZ

$
0
0
Misafirlerim için böyle bir çay sofrası hazırladım...
Bu 3 güzeli konuk ettim,mutfağımda hatta 4. güzel
fotoğraf çekiminden 5 dakika sonra geldi...
Soldan sağa Aslı ,Gamze ve kızım Tuğçe...
Tuğçenin iş yeri arkadaşları sağolsunlar misafirim oldular...Ayşenur daha sonra katıldı aramıza...
Çalışan hanımlar olunca akşam toplandık ....
Elimden geldiğince birşeyler hazırladım...
Kıymalı-Garnitürlü böreğin tarifini daha sonra yazacağım...Tavuklu garnitürlü için tıkkkkkkkkk
Karaca dantel desenli tatlı setimi pembe suplalarımla kombinledim...
Karaca Anne-Tatlı Seti için tıkkkkkk


Neşeli bir oturma oldu...

Gençlerle doldu sofram...

Bol sohbet-muhabbet...

Zeytinyağlı biber-patlıcan dolma,un kurabiyesi,kandil simidi,kupta tel kadayıflı muhallebi (tarif gelecek) ve annemin bizim için yaptığı cevizli nefis un helvası....
Sohbete doyamadık,bir daha buluşmak üzere sözleştik...
Şen ve Esen Kalın!!!
Sizinde sofralarınız dolup taşsın,bol bereketli günleriniz olsun!!!

BEBEK ŞEKERİ SEPETİ

$
0
0
Hayırlı Günler Kıymetli İzleyenlerim!!!
Yeni doğacak bebeğimiz için hazırlıklar devam ediyor,Şubat ayının sonunda aramıza katılacak inşallah torunumuz...Torun sahibi olmak çok güzel bir duygu diyor yakın çevremdekiler...İnşallah hayırlısıyla kucağımıza alırız.Bebek odası hazırlandı,kıyafetler,örgüler tamamlandı , alışveriş bitti sayılır...Gerçi hergün yeni birşeyler çıkıyor...Oğlumuz için hastaneye gelen ziyaretçilerimize dağıtmak üzere aldığımız hediyelik bebek şekerlerini koymak için sepetimizi de süsledim... 
Daha önce kına sepeti olarak aldığımız sepeti mavi saten ile kaplayıp,tülden yaptığım ponponları sıcak silikon ile etrafına yapıştırdım... 
Bittikten sonra bakmalara doyamadım,bol bol foto çektim... 
Mavi şeker gibi oldu...  
Daha önce kızımız evlenirken tülden konvoy süsü yapmıştım , tıkkkkkkk 
Sepeti süslerken daha küçük ponponlar yaptım...Süsleme amaçlı olarak da daha büyük ponponlar... 
Ponpon yapımı çok zevkli ... 
Çok çeşitli fikirler üretilerek kullanılabilir... 
Tül ile yapacağım farklı fikirlerim var,ilerleyen zamanlarda onları da paylaşacağım... 
Süslemelerinizi hem ucuza mal edip hemde zevkli hale getirebilirsiniz... 

İnce tülün metresi 4.TL 
Tülü aldıktan sonra birde ince kurdela gerekiyor,başkaca bir masrafı yok,artık iş hünerli ellere kalıyor...Ancak sektör o kadar genişki iş ticarete dönüşünce tüm özel günler için çok çeşitli organizasyonlar mevcut...Ben hastane organizasyonunu kendim hazırlıyorum...İlk olarak sepetten başladım bakalım...Sepeti kızımda arkadaşları da çok beğendiler...
Rabbim sağlıkla,huzurla kullanmak nasip etsin inşallah...

ÖRGÜ BEBEK TULUMU

$
0
0
Geçen Hafta örüp bitirdiğim bebek tulumu ile geldim bugün...
Nako Dergiden görüp beğendiğim ve erkek çocuğuna uygun olsun diye bej tonunda seçtiğim bu tulumu çeşitli hayvan figürleri ile süsledim...
Pirinç örgü ile lastik kısımları,düz örgü ile de beden kısımlarını ördüm...
İpim Himalaya Everyday Superlux ..
Şiş Numarası 3,5...
Açıklama derginin sayfasından...
Yapmak isteyenler için umarım açıklayıcı olur...
İlk defa tulum ördüm ama açıklama o kadar kolaydıki hiç zorlanmadım...


Arka ve ön parçayı ayrı ayrı örerek kenarlarından diktim...
Roba kısmı bu şekilde...
Kız veya erkek bebek için çok kullanışlı bir model...
Renk tercihi ve süsleme zevke göre değişir...
Yapmak isteyenlere kolay gelsin...
Şen ve Esen Kalın!!!

KIYMALI GARNİTÜRLÜ BÖREK

$
0
0
Günaydın,Hayırlı Sabahlar Kıymetli Takipçilerim!!!
Daha önce misafirlerime yaptığım  ve çok beğenilen Kıymalı Garnitürlü böreğin tarifini yayınlamak istiyorum bugün...

Malzemeler:
-----------------
  • 6 adet yufka
  • 1 kase sıvı yağ
  • 1 kase su
  • 2 yumurta sarısı


İç malzemesi
-------------
  • 1 kavanoz garnitür
  • 250 gr kıyma
  • 1 baş soğan
  • Yarım demet maydanoz
  • 1 adet küçük domates
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
  • karabiber,tuz


Yapılışı:
----------

  • İç malzemeyi hazırlamak için önce sıvı yağda bir baş soğanı minik doğrayıp pembeleştiriniz...
  • Daha sonra kıymayı koyup,kavurunuz...
  • Garnitür malzemesini kevgire koyup yıkadıktan sonra süzdürünüz...
  • Süzülen garnitürü,salça ,pul biber ,tuz ve karabiberi de  ilave ederek biraz pişiriniz...
  • En son doğranmış maydanozuda ekleyiniz.
  • 1 kase sıvı yağ ve 1 kase suyu karıştırınız...
  • Yufkayı seriniz ve bu karışımdan birkaç kaşık alarak yufkanın her tarafına sürerek önce karşılıklı 2 kenarını daha sonra da diğer 2 kenarını ortada birleştiriniz ve 4 parçaya bölünüz....
  • İç malzemesini dörde böldüğünüz parçaların içerisine dağıtarak ister zarf biçiminde isterseniz kıvırarak rulo yapınız....
  • Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizerek üzerine yumurta sarısı sürerek 200 drc. fırında pişiriniz...Ilık olarak serviz yapınız....
İç malzemesi olarak peynir,patates,tavuk ,havuç kullanabilirsiniz...
Böreği akşamdan sarıp bir gece buzdolabında bekletirseniz daha çıtır olduğunu göreceksiniz..
Yapacak olanlara kolay gelsin...

ELMA DOLMASI (TATLISI)

$
0
0

Rabbim Seni bugün de dua edenlerden her daim şükredenlerden, sevmeyi bilenlerden, cennette gezenlerden eyle! Hayırlı Cumalar...
Tatlı görseli sunalım,tatlı konuşalım dedim bu cuma...
Geçen hafta sonu annemin misafirleri için yaptığım Elma Dolması-Tatlısı ile geldim.... 

Geçen yıllarda birçok kez yaptığım tatlıyı sevmeyen yoktur sanırım...Hafif ve lezzetli oluşu ile tüm midelere hitap ediyor...
Tarifini de defalarca yayınlamıştım ama bir daha tekrar edeyim;
Bu sefer misafir kalabalık olunca 20 adet orta boy Golden elma ile hazırladım...En güzel Golden-Sarı Elma ile ile oluyor bu tatlı,diğerlerinde piştiğinde elmalar dağılıyor...
  • 20 adet elmanın içlerini elma oyacağı ile alıp,kabak oyacağı ile hafif genişlettim ve parça elmaları altta açılan deliği kapatmak için içine doldurdum...
  • Elmaları büyükçe bir tencereye dizip,her bir elmanın üzerine 2 yemek kaşığı şeker döktüm...
  • Diğer tarafta bir çimdik gıda boyasını 3 su bardağı su ile seyrelttim...(Genellikle boyasız veya vişne suyu ile hazırlardım ama annemde gıda boyası olunca azıcık kullandım)...
  • Hazırladığım suyu elmaların üzerine gezdirip,pişirdim...
  • Ara sıra pişerken elmaların tamamı kırmızı olsun diye çevirdim ve suyundan üzerlerine bulaştırdım...
  • Piştikten sonra tepsiye çıkardım ve iyice soğumalarını bekledim...
  • Cevizi dövdüm ve 2 tatlı kaşığı tarçınla karıştırdım, soğuyan elmaların içine tatlı kaşığı ile doldurdum...
  • Üzerlerine önceden hazırladığım krem şantiden sıktım...
  • Afiyetle yendi ,herkes çok beğendi...
  • Ben verdiğim ölçü kadar şeker kullandım ,daha ballı olsun derseniz şeker miktarını artırabilirsiniz...   
      Sağlıkla ve Tatlı Kalın!!!    

OĞLUMUZUN DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI

$
0
0
30 KASIM 2007 de doğdu oğlumuz Salih Kerem ATEŞAL...
10 . yaşgününü kutladık...İlk defa arkadaşlarını eve çağırmak istedi,genellikle kreşte,anaokulunda ,okulda veya aile arasında yapıyorduk...1.sınıfa başladığında sınıf arkadaşları ve yakın çevremizle birlikte bir oyun alanı olan "Hayal Dünyasında" kutlamıştık tıkkkkkkk
Nice güzel yaşları olsun artık büyüdü delikanlı olma yolunda ve hatta dayı olacak birkaç ay sonra...
Not Afraid To Faıl...Başarısız olmaktan korkma...
Yarış arabası  temalı bir masa hazırladım oğluma...
Arkadaşları ile çok mutlu oldu....
En sevdiği arkadaşlarını davet etmişti...Hatta geçen seneki arkadaşlarını...
Bu yıl 5. sınıftalar ...
Kapkek pastalarını ve Marsh Mallow çubuklarını birlikte hazırladık Keremle...
Doğum günü Perşembe günüydü ancak okul ve iş dolayısıyla cumartesi günü yaptık...
Doyasıya oynadı arkadaşlarıyla,bir ara bahçeye bile çıktılar...
Masamızın görüntüsü...
Büyük ablası da yanımızdaydı...
Birde en sevdiği arkadaşının annesi....
Kapkek Standımız,minik limonlu lokumlarımız...
Çocuklara ufak hediyeler...


Bol bol foto tabiki...






Geçen hafta sonu küçük ablası  gelmişti Keremin,2 gece kalıp döndü mecburen çok yoğun bu sene...
Büyük ablasıda doğum gününde aramızda olamaz diye küçük ablasıda buradayken ufak bir kutlama yaptı kendi evinde,bize de süpriz oldu...
Biricik oğlumuza nice güzel yaşlar diliyoruz dualarımız onunla...
Tüm evlatlara...
Ailece Fotomuz...
Ve Nostaljik-Antika foto yaptım...


Herkesin evladı kendisi için değerli,herşey onlar için...
Şen ve Esen Kalın...

FIRINDA PALAMUT

$
0
0

Dün akşam eve giderken bu güzel palamutları görünce dayanamadım,aldım...Enfes bir akşam yemeği oldu bizim için....Palamut hakkında nette dolaşan bilgileri paylaşıp tarife geçmek istiyorum...
Palamut avı Ağustos ayında başlar. En lezzetli zamanı ise Eylül başlarından Şubat ortalarına kadar olan zamandır. Önce vanoz ve çingene palamudu, eylülden sonra da diğer palamut balıkları gelmeye başlar.
Pek çok palamut türü vardır. Palamut türleri: Palamut vozonu, çingene palamudu, palamut, kestane palamudu, zindandelen, torik, sivri altıparmak ve piçutadır.
Palamut balığı, içinde fosfor, sülfür ve vanadyum bulundurmaktadır. Ve balık türlerinin içinde en çok protein ve D vitamini bulunduran balıktır.
İşte palamut balığının faydaları:
  • Palamut balığının içerisindeki vitaminler saçlarınızın güçlenmesini sağlar.

  • Palamutu sık tüketen kişilerin diş yapısının normalden daha düzgün olduğu görülmüştür.

  • Kandaki kolesterolü düzenleyici etkisi vardır.

  • Açık yaraların kısa zamanda iyileşmesini sağlar.
  • Cildi gençleştirdiği gibi cildi onarıcı özelliğe de sahiptir.
  • Bütün balık etlerinin özelliği gibi palamut balığı da gözlere faydalıdır.
Evet şimdi  Fırında Palamutun tarifi...

Arzunuza ve evdeki kişi sayısına göre aldığınız palamutları ikiye bölün..Ben balıkçıda ayıklattım...Eve getirip kevgire koydum ve önce üzerine biraz tuz serpiştirdim beklettim...
Sonra bir güzel yıkadım, süzdürdüm...
Tepsinin altına 6-7 adet orta boy halka dilimlenmiş patates yerleştirdim...2 adet orta boy soğanı halka doğradım yarısını patateslerin üzerine serpiştirdim..Sonra balıkları dizdim ve kalan soğanları üzerine döktüm...3-4 adet yeşil biber ve 1 domatesi minik doğradım,en üste yerleştirdim...Üzerine zeytinyağı gezdirdim...Tuz ve biraz karabiber ilavesi ile Fırına sürdüm...
Yaklaşık 45 dakika sonra mis gibi palamutlarımız kızarmış halde hazır hale geldiler...Palamut kokusuz bir balık olduğundan tercihimdir,zira evde yapınca bir hafta çıkmıyor koku...Hamsi,istevrit gibi balıkları balkondaki fırında yapıyorum ama palamut mutfaktaki fırında leziz ve kokusuz bir şekilde kızardı ve lezzetine doyum olmadı...
Yapacak olanlara kolay gelsin...
Yerken limon sıkmayı unutmayın...
Şen ve Esen Kalın...
Viewing all 568 articles
Browse latest View live