Quantcast
Channel: TATESAL
Viewing all 568 articles
Browse latest View live

İFTAR MENÜSÜ ÖNERİSİ-27.GÜN

$
0
0

Oruç sadece fiziksel sağlığı korumanın en iyi ve en emin yolu değil, ayrıca hudutsuz ruhsal mükâfaatların da kazandırıcısıdır. Bundan dolayı Yüce Rabb’ımız; “Oruç, Benim rızam için yapılır, onun mükâfaatını da ben vereceğim.” buyurmuştur.
Bayrama yaklaştığımız şu günlerde bayanlar için bayram hazırlıkları ve temizlik maratonu başladı...Daha erken başlayanlar,yeni başlayanlar herkese kolay gelsin...
Dolmalar,börekler,tatlılar planlandı,iş icraatta...
27. Gün İftar Menüsü Önerimiz şöyle;
  • Mantı Çorbası
  • Karnıyarık
  • Pirinç Pilavı
  • Salata
  • Tavuk Göğsü
                                     Hayırlı İftarlar...

İFTAR MENÜSÜ ÖNERİSİ-28.GÜN

$
0
0

Oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Oruçtan maksat, sabır, şükür, nefis terbiyesidir.
Bugünkü menü önerimiz;
  • Salçalı-Ayranlı Çorba
  • Izgarada Şiş Köfte
  • Pirinç Pilavı
  • Komposto
  • İrmik Tatlısı

İFTAR MENÜSÜ ÖNERİSİ-29.GÜN

$
0
0
Oruç, yoksulların durumunu daha iyi anlamaya, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarfetmeye de vesile olur. “Tok, açın halinden anlamaz” atasözü de bunu ifâde eder. Orucun, dinimizde önemli bir yeri olan sabır konusuyla irtibâtı da burada hatırlanmalıdır. “Namaz ve sabırla yardım isteyin” (2/Bakara, 153) ve “Sabredenlere ecirleri hesapsız olarak tastamam verilir” (39/Zümer, 10) 

Ramazan-ı Şerifin son gününe eriştik çok şükür...Arefe Gününün ertesini Bayram olarak bilmek ne güzel...
İnşallah hakkıyla oruçları ve ibadetleri kabul edilenlerden olmuşuzdur...
Son menü önerimiz şöyle;

HAYIRLI BAYRAMLAR

$
0
0
Bayramınız Mübarek Olsun Kıymetli Takipçilerim....
Bayram tatlısız olmaz dedim ve tatlılardan bir kolaj yaptım...Tatlılar etiketimde tüm tarifler mevcut... tıkkkkkkk
Gönlünüzce geçireceğiniz güzel bir bayram olsun...

BELİNAY BUTİK TUHAFİYE HİZMETİNİZDE

$
0
0

Sevgili Arkadaşım Şengül'ün açmış olduğu Belinay Butik-Tuhafiyeyi ziyarete gittim...
Gerçekten özenle hazırlanmış,bol çeşit malların bulunduğu sıcacık bir atmosfere girdim...
Yılların arkadaşlığı ve samimiyeti kendisinin sıcakkanlı ve tatlı dilli konuşmaları ile müşteriyi rahat ettiren davranışlarını takdirle karşıladım...
Blogumda Erzincanlı iş kadınları etiketinde birkaç arkadaşıma da yer vermiştim...
Belinay Butik-Tuhafiyenin Mimar Sinan Mahallesi Talip Kaban Bulvarı Akar Market Yanında hizmete başladığını tüm Erzincanlılara duyurmak istiyorum...
Bol çeşit ,kaliteleli ve ucuz alışveriş için mutlaka ziyaret edin derim...
Tuhafiye ürünleri biz hanımların özellikle benim ilgi alanımda...
Giyim,çamaşır,yemeni,çeyizlik malzemeler,çorap gibi birçok ürün...

Gençlere hitap eden ürünler...

Bay ve Bayanlara hitap eden ürünler...
Ayrıca Antikkent ve Herbal'n her cilt tipine uygun sertifikalı sabun bayisiolarak da stanlarını açan arkadaşıma desteklerinizi bekliyoruz....
Yaptığınız alışverişlerden pişman olmayacağınızı söyleyebilirim....
Alışveriş yaparken arkadaşımın espirileri ile moral bulacak,kazançlı ve mutlu ayrılacaksınız Belinay Butik Tuhafiyeden...

KNORR TÜRK YEMEKLERİ

$
0
0

Türk Yemekleri
Lezzetli bir mutfak olarak anılan Türk mutfağı, birbirinden farklı yöresel tatları bir arada bulunduruyor. Birazcık ilhamla her damak tadına uygun olacak şekilde keyifli menüler oluşturmak için bambaşka seçeneklere sahip olabilirsiniz. Türkiye'nin dört bir yanı, kendine özgü tatları ve özel geleneksel yemekleri ile modern yemek tarifleri bakımından onlarca kitap dolduracak kadar çeşitlilik barındırıyor. Bunca çeşitliliğin arasında herkesin sevebileceği farklı yemekler hazırlamak da son derece kolay oluyor.
Yöresel Türk Mutfağı
Et grubundan her çeşit yemeğin yapılabildiği bir yemek kültürü, yüzyıllar boyunca gelişerek yeni ve modern lezzetlerle buluşuyor. Karadeniz mutfağına baktığınızda sizleri hamsinin bin bir çeşit hali ile pişirilen bir çok yemek karşılıyor. Hamsi ile yapılan pilavdan tatlı çeşitlerine dek yalnızca Karadeniz mutfağında bile pek çok lezzet yer alıyor.
Doğu ve Güneydoğu mutfağına bakarsanız bol baharatlı yemeklerle buluşabilirsiniz. İçli köftesinden çiğ köftesine, bulgur köftesinden kebabına kadar Türk mutfağı adı altında üne kavuşmuş yemekleri burada bulabilirsiniz.
Ege ve Akdeniz bölgeleri, sebze ve zeytinyağlı çeşitleri ile ünlü olarak biliniyor. Kekik kokusunun burnunuza ulaştığını hissediyorsunuz. Deniz börülcesini tatmadıysanız mutlaka pişirmenizi öneriyoruz. Sindirim sisteminizin dostu olan Ege mutfağı ve Akdeniz mutfağı, vejetaryen ve veganların da bir numaralı tercihleri arasında yer alıyor.
Türk Mutfağı Çorbaları
Klasik bir akşam ve öğle yemeğinde başlangıç olarak en sık tercih edilen yemek, çorbadır. Durum böyle olunca Türk mutfağının yemek kültürü, birçok çorba çeşidini sizlere sunuyor. Kabak çorbası, mercimek çorbası, düğün çorbası, ezogelin, yoğurt çorbası ve çok daha fazlası, yaz ya da kış fark etmeksizin keyifle tüketiliyor.
Geleneksel Türk mutfağı çorbaları arasında en çok öne çıkan ise tarhana çorbası olarak biliniyor. Yazdan hazırlanan tarhana, içeriğinde pek çok gıda barındırdığı için hem besleyici hem de lezzetli bir çorba çeşidi olarak sofralarınızda yer alıyor. Tarhana çorbasının bile yöresel olarak farklı hazırlama ve pişirme yöntemleri bulunuyor. Kış mevsiminde tarhana çorbası, kahvaltı için de sık sık tercih ediliyor.

Türk mutfağı, karın doyurmaya yönelik işlevsel bir mutfak olagelmişse de son yıllarda lezzetin sunuş şekli ile doğru orantılı olduğuna dair yaygınlaşan yaklaşım sonucu, geleneksel ya da yöresel lezzetler bile şık ve modern görünümlere büründürülerek estetik bir sunumla servis ediliyor.
Yeni yemek tarifleri ve Türk yemekleri hakkında merak ettikleriniz, dünya mutfağından ilham verici bilgiler Knorr'un sizler için özenle hazırladığı tavuk yemekleradresinde sizleri bekliyor.

KİM BU CENNET VATANIN UĞRUNA OLMAZ Kİ FEDA?

$
0
0
KİM BU CENNET VATANIN UĞRUNA OLMAZ Kİ FEDA
ŞU HEDA FIŞKIRACAK TOPRAĞI SIKSAN ŞU HEDA
CANI CANANI BÜTÜN VARIMI ALSINDA HÜDA
ETMESİN TEK VATANIMDAN BENİ DÜNYADA CÜDA
15 Temmuz 2016
Tarihde daha önce görülen ayaklanmalar,darbeler gibi 21. yüzyılda hiç olmayacak bir biçimde hemde kendi vatanımızın içinde hain terörist Fetöcüler tarafından yapılan kalkışma eylemi hepimzi derinden etkiledi ve sarstı.
Sosyal maedyada paylaştığım duygularımı aktarıyorum buraya...
O gece kendime inanamadım yüreğimin dışarı fırlamasına milli duygularımın kabarıp içime sığmamasına...hep derlerdi dinlerdik hikaye gibi okurduk kitaplardan Tayyar Rahmiye yi, Gördesli Makbuleyi , Halime Çavuşu , Kurtuluş savaşında donarak ölen Şerife Bacıyı ve Nene hatunu. Demek ki Konu vatan olunca Türk kadını da böyle oluyor. Benim gibi milyonlarca hemcinsimin de aynı duyguları paylaştığını biliyorum....Ama Türk kadını düşmana karşı savaştı, cephede yaraları sardı, su taşıdı,  odun taşıdı düşman esaretine girmesin vatan işgal olmasın diye gerektiğinde erkek gibi silah taşıdı ateş etti...Şimdi durum fafklı kimi kime karşı savunacağız. Kim fetöcü kim değil kim terörist nasıl ayırt edeceğiz. .Erlerimiz kollarına kırmızı kurdela bağladılar biz Türk Askeriyiz  bizi  böyle ayırt edin diye  ...
Bizi bu hale getirenlere ve hala hükümeti eleştirip fafklı tiyatro senaryosu yazanlara , akıllarınca milletin duygularını istismar etmek isteyenlere,  tüm siyasi parti  liderlerinin aynı paydada birleşmesine rağmen hala doğruları görmeyenlere yazıklar olsun...
Kısaca Fetönün durumu şudur ki;
Bu fetullah Hasan Sabbah dan daha adi daha şerefsiz abi abla gibi bir düzen kurup çocukları yedirip içeren, giydiren 5 vakit namaz kıldıran ve kendi asla kılmayan , beyinleri yıkayıp uyuşturan haşhaşiden daha haşhaşi bir şerefsiz. ...
40 yıldır bu darbe için çalıştın da ne oldu Mehdi mi olacağını sandın? Yazıklar olsun sana ve sana inanan insan müsvettelerine...Rabbim kahru perişan etsin hepinizi...
Türk Milletini tanıyın artık yüreksizler...

RAMAZAN BAYRAMINDA ARTVİN GEZİSİ

$
0
0

Ramazan Bayramının 2. günü ani bir kararla arkadaşlarımızın daveti üzerine , sabah erkenden Artvine doğru yola çıktık...Gümüşhane-Trabzon-Rize derken Artvine vardık...Daha önce birçok kez Karadenizi gezmiştik ama en köşedeki Artvine gitmemiştik...Daha doğrusu çıkmamıştık...Artvine gidilmezmiş,çıkılırmış lafını doğruladık ve çıktık...Çok yüksek ve yokuş...
Sol köşeden bakıldığında Erzincan-Gümüşhane-Trabzon-Rize-Arhavi-Artvin... Artvin yemyeşil....
Gider gitmez yeni yapılan çok güzel bir otel olan Grand Artvin Otele yerleştik...
Tepeki  otelden Artvine bakmak çok keyifliydi...
Otelden aşağıya bakış... 

Sonra hemen arkadaşımızın rehberliğinde Kafkasörü görmeye gittik...
Kafkasör Yaylası 1250 metre yüksekliğe sahip, eşsiz bir manzaraya sahip, etrafı ormanlarla çevrili olan alandır. Bu yaylada her yıl haziran ayının son haftasında boğa güreşleri, karakucak güreşleri, müzik şölenleri, folklor gösterileri gibi etkinlikler düzenlenirmiş. Düzenlenen bu etkinliklere yerli ve yabancı birçok turist ilgi gösteriyormuş...Biz Çarşamba günü(6 temmuz 2016 ) da gidip Cuma günü 8 Temmuzda döndük ve boğa güreşi festivali cumartesi günüydü,göremedik...Çok acıkmış olduğumzdan farklı bir yerde yaylada yemeğe gittik... 

Tabiki baş aktör mıhlama idi... 
Sironda masada yerini aldı...Etin her çeşidi mangalda harikaydı...
Yemekten sonraki durağımız Türkiyenin en büyük Atatürk Heykelinin olduğu Atatepe idi... 

Artvin’in Atatepe mevkiinde Kahvecioğlu Vakfı Başkanı Sıtkı Kahvecioğlu tarafından yaptırılan 22 metrelik heykel Türkiye’nin en büyük Atatürk anıtı olma özelliğini taşıyor. 

Rehberimiz Erkan bey şöyle izah etti; Heykelde 40 ton çelik ve 10 ton bakır kullanıldı. 60 ton ağırlığındaki heykelin yapımı 1 yılda tamamlandı. Anıt 1.5 milyon dolara mal oldu. Atatürk’ün Kocatepe’deki figürünün heykelinin bulunduğu alanda 2 bin metrekare kullanım alanı ile açık ve kapalı atış poligonu binası, 500 metrekarelik restoran, 60 metre bayrak direği ve 216 metrekarelik bayrak yer alıyor. Atatepe’deki tüm tesislerin maliyeti ise 4 milyon dolar oldu.

Bol bol fotoğraf çekildik...
Annem,eşim ,küçük kızım ve oğlum...
Büyük kızımız Antalyada tatildeydi eşiyle...
Akşam Metin Beylerin misafiri olarak evlerine gittik..Eşi Asiye Hanım Artvini en ünlü Eczacısı...
Çay ,kahve,tatlı,börek,çörek derken geç saatte otelimize döndük...
Sabah kaldığımız otelin önünde buluşarak yöresel bir kahvaltıya gittik...Masamız çok kalabalıktı,keyifle yedik içtik...Hal böyle olunca 3 araba insanla tekrar gezmeye başladık...
Gerçekten çok samimi ve güzel bir ortamdı...  
Kahvaltıdan sonraki durağımız Deriner Barajıydı...
Doğa harikası bir yer...Wikipediadan öğrendiğim;

Çoruh Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1998 yılında inşasına başlanmış bir barajdır. Sahip olduğu 249 metre gövde yüksekliği ile Türkiye' nin en yüksek, Dünya' nın 6. yüksek barajıdır. Deriner Barajı ve HES, Doğu Karadeniz Bölgesinde Çoruh Nehri üzerinde ve Artvin İl Merkezini Erzurum İl Merkezine bağlayan Devlet Karayolu üzerindeki köprünün 5 km membasındadır.

 


Muhteşem doğa manzarasıyla Deriner Barajında bizler... 

Daha sonra Şavşata Gittik...
Kargöldeydik...Artvin-Şavşat arası 70 km...
Yine Wikipediadan sordum;
Şavşat, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde bulunan Artvin iline bağlı bir ilçe ve ilçenin merkezi olan kasaba.
Türkiyenin en kuzeydoğusundaki ilçelerinden biridir. Şavşat ilçesi 1 Belde ve toplam 70 köyden oluşur. Bu köylerin 10'u Meydancık Beldesine bağlıdır.
2015 yılında Cittaslow kapsamına alınmış ve Türkiye'nin 10. sakin şehri unvanını kazanmıştır. Yeşil doğasının güzelliğiyle bilinir. 
Erzuruma daha yakın bir ilçe...


Şavşat Karagöl derinliği yaklaşık 30 m imiş.. 


Gölde Sazan Balığı ve ilginçtir 11 çeşit akvaryum balığı yaşıyormuş. Akvaryum balıkları vakti zamanında burada çalışan bir görevli tarafından bırakılmış. Şu anda göle uyum sağlamışlar ve gölün her yerinde bu akvaryum balıklarını görebiliyorsunuz.

Dostlarımızla foto...Küçük Zeynep çok tatlıydı... 

Artvine döndüğümüzde akşam olmuştu yol üzerinde yemek yiyip,otele gitmek üzere vedalaştık...Sabah  otelde kahvaltımızı yapıp,Erzincana doğru yola çıktık...

O kadar çok yağmur yağıyorduki selller akıyordu ve aldığımız habere göre Ordu ilinde sel felaketi yaşanmış ve incanlar kaybolmuştu.... 
Trabzonda yemek yiyip,Hamsiköyde sütlaç ile çay içtik...
Erzincana vardığımızda bayağı geç olmuştu...
Çok güzel bir geziydi,dostlarımıza bizi ağırladıkları için çok teşekkür ediyoruz...

MAGNUM MASERATİ GHİBLİ ÇEKİLİŞİ

$
0
0

Magnum Maserati Ghibli Çekilişi
Bildiğiniz gibi Magnumher yıl çekiliş yapıyor ve kazanan şanslı talihlilerine araba hediye ediyor. Bu yılki çekilişin hediyesi ise Maserati Ghibli. Hem de 2 adet!
Nasıl Katılabilirim?
Çekilişe katılmak için satın aldığınız Magnum çubuğundan çıkan şifreyi adınız, soyadınız ve adresinizle beraber 2992’ye kısa mesaj olarak, veya magnum.com.tr/maserati  adresine girip çekiliş formunu doldurarak çekilişe katılabilirsiniz.
Ödül
Çekilişin kazanan 2 şanslı talihlisi olacaktır. Hediye olarak verilecek araba olan Maserati Ghibli’nin piyasa değeri  yaklaşık 495.000 TL’dir.
Çekiliş Hakkı Detayları;
Magnum çekilişi için Magnum Classic, Badem, Beyaz, Antep Fıstık, Double Çikolata, Double Karadut&Böğürtlen, Double Fıstık Ezmesi, Tiramisu, Crème Brulee, Tarçın, Portakal ürünlerinin şifrelerini girdiğiniz taktirde 2 çekiliş hakkı;
Magnum Mini Classic-Badem-Beyaz, Mini Classic-Antep Fıstık-Fındık, Mini Classic, Mini Badem, Mini Double Karadut&Böğürtlen-Çikolata-Karamel, Mini Double Fıstık Ezmesi-Karadut&Böğürtlen, Mini Kisses, Mini Kış Serisiürünlerinin şifrelerini girdiğiniz taktirde ise 1 çekiliş hakkı kazanmış olacaksınız.

ÖNEMLİ NOT: Magnum çekilişi koşulları gereği şifresini girdiğiniz Magnum çubuğunu saklamanız gerekmektedir. Aksi taktirde çekili kazansanız dahi ödülü alamazsınız ve yedek tahlili almaya hak kazanır. Bunun nedeni ise çubukta yazan şifreler rastgele rakamlardan oluştuğu için Magnum satın almamış bir kişi deneme yanılma yöntemiyle bir sürü şifre üretip sisteme girebilir ve çekilişi kazanabilir. Bunun gibi haksızlıklar doğmaması için Magnum çubuğunuzu lütfen saklayınız.
Kampanyanın son katılım tarihi 4 Eylül 2016‘dır.
Magnum Çekilişi Sonucu Ne Zaman Açıklanacak?
Çekilişin sonucu 10 Eylül 2016 tarihinde Türkiye saatine göre saat 11.30’da U2 Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Gülbahar M. Cemal Sururi S. Halim Meriç İş Merk. No:15 D:39 Mecidiyeköy Şişli/İstanbul adresinde ve noter huzurunda, isteyen herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirilecektir. Ayrıca Kazanan talihliler 17 Eylül 2016 tarihli Hürriyet Gazetesi Cumartesi Eki Türkiye baskısında duyurulacaktır.
Magnum Çekilişini Kazanırsam Ne Yapmam Gerekiyor?
Çekilişi kazanan asıl talihliler başvuru için en geç 2 Ekim 2016; yedek talihliler ise 17 Ekim 2016 tarihine kadar kimlikleri ve ödülü kazandıkları Magnum çubuğu (okunulabilir olması gerekmektedir.) ile U2 Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri’ne başvurmaları gerekmektedir. Verilen tarihlere kadar başvuru yapılmazsa talihliler ikramiyelerini teslim alamazlar.
Magnum Çekilişini Kazandığım Zaman

Çekilişi kazandığınız taktirde yapmanız gereken bazı işlemler bulunmaktadır. Aracın KDV ve ÖTV vergisi Algida tarafından ödenecektir. Ancak talihlinin Veraset intikal vergisi (%10) ödemesi gerekmektedir. Bu tutar yaklaşık 49.000 TL civarında bir fiyata tekabül etmektedir. Aksi taktirde kazanan talihli ikramiyeyi alamaz.

RUBİ PLATİNUM RESORT - TATİL

$
0
0

Geçen Hafta Alanya-Avsallar-İncekumda bulunan Rubi Platinum Resort Oteldeydik...
Yolumuz çok uzun olduğundan giderken ve dönüşte bir gece Ankarada konakladık...Ankaraya annemi de götürdük...31 Temmuzda 90 yaşındaki babaannemi alzheimer dan (11 senedir yatalaktı) kaybettik ve annemle halama ziyarete gittik...Annem biz dönünceye kadar Ankarada abisinde ve kız kardeşinde kaldı...
Erkek kardeşimde Bursaya dönerken geldi hepimiz halamda buluştuk...Ömerimi ve Elifimi gördüm...Hasret giderdik...
Misafirhanede hep birlikte konakladık,sabah kahvaltısını birlikte yaptık ve herkes kendi yoluna ayrıldı...Ömer ve Kerem çok mutluydular...
Bizde Alanyaya doğru yola çıktık...Rubi Platinum gerçekten çok güzeldi...Temiz ve nezih bir ortam,güler yüzlü personel,havuz,deniz,akşamları gösteriler...Kısacası 5 gece 6 gün kaldığımız otel beklentimizi karşıladı...
Çok büyük bir oteldi...
Denizi ve havuzu gören odamız temiz ve ferahtı... 
Lobinin ferahlığı ve orkidelerle donatılmış bölümünde foto çekilmeden olmazdı... 
Keremin keyfine diyecek yoktu...
Aqua ve havuza doymak bilmedi... 
Bahçesi harikaydı...Piknik bile düzenlemişlerdi..



Kocaman anfitiyatrında harika gösteriler izledik... 
Otelin girişi ve bir gece incekum pazarı gezerken foto.. 
Kalite ve temizlikte 1 numara... 
Güzel birkaç gün geçirdik ama kısa sürdü... 
Dönüşte tekrar Ankaraya gittik,annemide alıp İkea ziyaretinden ve alışverişten sonra Erzincana döndük...
Yorucu bir yolculuktu hemen işe başlıyor olmamız hafsonunu iple çekmemize neden olsada herşey çok güzeldi...

FELLAH KÖFTESİ*BULGUR KÖFTESİ

$
0
0

Fellah Köftesi , Bulgur Köftesi adı ile bilinen  ana malzemesi bulgur olan bu köfte sarmısaklı yoğurt ile enfes oluyor...
Annemin elinden çıktı bu güzel lezzet,sağolsun...
Tarifi Şöyle;

    Malzemeler:
  • 2 su bardağı ince bulgur (kısırlık bulgur)
  • 1 su bardağı un
  • 1 adet yumurta
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • Yarım yemek kaşığı biber salçası
  • Tuz,karabiber,pul biber
  • Arzuya göre az kimyon
   Üzerine:
  • 2 diş sarımsak
  • Yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
  • 1 çay kaşığı biber salçası
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ

    Yapılışı:
  • Bulguru soğuk suyla ıslatın.
  • Salçayı, unu, tuzu, yumurtayı ilave ederek güzelce yoğurmaya başlayın. 
  • Ara sıra da az miktarda su ilavesinde bulunarak malzemenin macun kıvamında birbirini tutan bir kıvama gelmesini sağlayın. 
  • Beş dakika dinlendirdiğimiz köfte hamurundan fındık büyüklüğünde parçalar koparın ve yuvarlayın. 
  • Elinize yapışmaması için bir kaseye su koyarak elinizi batırın...
  • Köfteyi kaynayan tuzlu suda haşlayın.
  • 5-6 dakika haşladığınız köfteleri delikli bir kepçe yardımıyla servis tabağına alın..
  • Sarımsaklı yoğurdu üzerine dökün.
  • Daha sonra yağlı sosu gezdirin. 
  • Afiyetle yiyin...

KOLAY ÜÇGEN BÖREK

$
0
0
 
Hayrılı Cumalar Kıymetli İzleyenlerim!!!
Güzel ve pratik bir börek tarifi ile geldim,denedim,beğendim
Umutsepetimden aldım tarifi...Videosunu izledim paylaştım facebookta...
Çok pratik ve lezzetli bir börek herkese tavsiye ederim...
Ben peynirli-maydanozlu yaptım,kızım soğan ve pazıyı kavurarak yaptı çok lezzetli oluyor,çıtır çıtır....

      Malzemeler:
  • 3 adet yufka
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 yumurta
  • Yarım çay bardağından az su
  • Tuz 



      İç Malzeme:
  • Peynir
  • Maydanoz
  • Arzuya göre patatesli,pazılı,kıymalıda olabilir...

Yapılışını videodan izleyerek öğrenebilirsiniz...
Afiyet Olsun!!!

KURUTULMUŞ SEBZELER

$
0
0
Ağustos ayı tam sebze kurutmak için uygun bir ay...Bende boş durmadım ufak tefek kurutmalar yaptım...Kışın hormonlu sebzelere inat gönül ferahlığı ile yemek üzere...
Bostan patlıcanlarını tercih ettim çekirdeği az olduğundan tombul olan patlıcanları ince ince doğradım ve 2 gün gibi kısa bir zamanda kurudular...Sonradan haşlayıp,az yağda kavurarak üzerine sarmısaklı yoğurtla servis yapacağım... 
Bir adet dikilmiş bez torbam olduğundan diğerleri için hiç kullanılmamış ikeadan aldığım kurulama bezlerini kullandım...
Kurumuş patlıcanları içine koyup kırmızı kurdela ile 3 tarafından bağladım... Belki sizler için de fikir olur... 
Kabakları da aynı şekilde ince halkalar şeklinde doğrayıp kuruttum...Kabaklar Tuğçenin bahçesinden...Bu yaz oda kabak kraliçesi seçildi aramızda...
Sarma kabak için şeritler halinde uzun uzun kestiğim kabakları kuruttum...Sarma kabak dolması için kışın haşlayıp, kıymalı dolma içi ile sarıp pişireceğim...Halka kabaklarıda haşlayıp,kızartacağım...

Yeşil fasulyeleri civil kesip boyuna çırtarak kuruttum...Sağolsun fasulyeleri dünürüm gönderdi Gümüşhaneden...Minik  Domatesler Tuğçenin bahçesinden...Dörde bölüp kuruttum...Bulgur pilavı için...
Kışın haşlayıp kavurması çok güzel oluyor...
İlimizde nem olmadığı için sebze kurutmak daha kolay ve saklaması da öyle...Dolma biberlerle normal biberleride ipe dizdim astım daha tam kurumadılar...
Benim kurutmalar bu kadar,sağlıkla huzurla yemek nasip etsin yaradan inşallah...
Şen ve Esen Kalın....

FIRINDA İMAM BAYILDI

$
0
0
Patlıcan yazın vazgeçilmez sebzesi...
Sıcaklardan bunalınca hafif yemekler tercih ediyoruz...Bende geçen hafta sonu bahçede ağırladığım misafirlerime İmam Bayıldı yaptım...Bol sebzeli,zeytinyağlı ...İmam Bayıldının tarihçesini araştırdım ve wikipediada şöyle bir bilgiye rastladım;


*İmambayıldının adının tarihçesi hakkında türlü rivayetler vardır. Bir rivayete göre, eski bir dönemde bir imam, karısı tarafından yapılan bu yemeği ilk kez yediğinde lezzetinden veya yemeğe katılan malzemenin maliyetinden dolayı bayılmıştır.
*Bir başka rivayete göre, gene eski bir zamanda bir imam zengin bir zeytinyağı tüccarının kızı ile evlenmiştir. Eşinin çeyizinde bol miktarda kaliteli zeytinyağı bulunmaktadır. Kadın ilk günlerde kocasına bu zeytinyağı ile hazırlanmış, içine domates ve soğan eklenmiş patlıcan yemeği hazırlar. Onüçüncü günde yemek masasında patlıcan bulunmamaktadır. Buna şaşıran imam artık zeytinyağının kalmadığını öğrenince üzüntüsünden bayılır.
Yani demekki imamın bayıldığı bir yemek ...Gelelim benim imambayıldıya şimdi...

Kalabalık olduğumuz için 12 adet yaptım...Tarifi 6 adet patlıcana göre vermek istiyorum...
   Malzemeler:
  • 6 adet patlıcan
  • 1 baş iri soğan
  • 5-6 adet yeşil biber
  • 3-4 adet orta boy domates
  • 3-4 diş sarmısak
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1 adet kesme şeker
  • Çeyrek limon suyu
  • Karabiber,pul biber,tuz
  • 1/2 demet maydanoz
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı


      Yapılışı:
  • Patlıcanları alacalı soyup,yumurta fırçası ile üzerlerine sıvı yağ sürüp,boyuna bir çizgi atarak fırın tepsisine dizin...
  • Diğer taraftan soğanı yemeklik doğrayın veya benim gibi tupperware süper şef ile çek çek yapın...Sarmısakları da ekleyip çekin...
  • Sıvı yağı tava veya yayvan tencereye alın,soğanlar pembeleşinceye kadar kavurun sonra doğranmış biberleri ilave ederek kavurmaya devam edin...
  • Salçayı ve 1 adet kesme şekeri ekleyin,küp doğranmış domatesleri de daha sonra ekleyerek pişirin...
  • Biberleri ve tuzu ,sıkılmış çeyrek limon suyunu ve doğranmış maydanozları ilave edin...
  • Soğumaya bırakın..
  • Fırında kızaran patlıcanları çıkarıp,çizik attığınız yerden biraz genişletin...

  • Hazırlamış olduğunuz sebzeli karışımı patlıcanların içine doldurun...
  • Üzerlerine birer parça biber dizin...
  • Tepsinin dibine 1 su bardağı kadar su ekleyerek tekrar fırına sürün...
  • Kızardıktan sonra çıkarın,soğuk olarak servis yapın... 

Afiyet Olsun!!!

Arkadaşımın oğlunun kına gecesinde Tuğçe ve ben... 
Buda benim küçük şekerim...

Elifcik 1 yaşında ve 1 saniye yerinde durmuyor...
Halasının tek kız yeğeni,miniği...

ORDU-ÜNYE GEZİMİZDEN

$
0
0
Bu sene deyim yerindeyse Leyleği Havada Gördük...
2016 da bol bol seyahat ettik,gezdik...Özellikle 2 bayram tatilinin 9 gün olması buna sebep oldu...
Geçen bayram Artvin gezisi,ardından Ankara-Alanya tatili ve Kurban Bayramında da Ordu-Ünye tatili çok iyi geçti...Bu bayramda ailece hep bir aradaydık...(7 Kişi)
Büyük kızım damadım,küçük kızım , oğlum,annem,eşim ve ben...Kızımız ve damadımız Bayramdan önce Gümüşhaneye gitmişlerdi dünürlerimizin yanına,onlarda aynı gün kendi arabalarıyla geldiler,akşam otelde buluştuk...
Erzincandan Amasya üzerinden Tokat-Niksar-Reşadiye yolundan gitik Ünyeye...
Reşadiyeden sonra yol bozuktu ama tabiat harikaydı...Gölköyden Fatsa ve sonra da Ünye...

Daha önceden Ünye-Atik Otelden yer ayırtmıştık...
Karadenizde gerçekten güzel bir tesis....Deli dalgası  olmasa , Akdenizi aratmayan hatta kumsalı ve temizliği daha güzel olan bir yer...Otel bayram dolayısıyla kahvaltıya branch a çevirmişti...Çok güzeldi...Branch'ın anlamını merak ettim ve sabah ile öğle arasında yenen, hem kahvaltı hem de öğle yemeği yerine geçen öğün olarak okudum google amcadan...Ben uzatılmış kahvaltı olarak biliyordum...

Karadenizin incisi Ünyede bulunmaz bir yer...

Düğünlerin ve özel davetlerin yapıldığı ,temizliği ve hizmeti ile 10 numara...
Atik Otel için tıkkkkk
İlk Akşam müzik eşliğinde kızarmış dondurma yedik,eğlendik...
3 kuşak...

Sabah kahvaltıdan sonra deniz,havuz çok güzeldi...
Ailece denizin tadını çıkardık,ancak yüzmek mümkün olmadı deniz çok dalgalıydı ama o kadar güzel dolmuştuki denizin ortasına kadar yürüdük su dizimizi geçmedi...


Akşam çıkıp ünyenin içini gezdik...Sahil harikaydı...
Sahilde gezdik,mısır yedik...Kerem pamuk şeker tercih etti...

İkinci gün yine kahvaltıdan sonra kahve ,  sohbet  ve  deniz-havuz muhabbeti... 
O gün öğleden sonra ve akşam düğün vardı otelde...
Ordudan eşimin arkadaşı geldi bizi ziyarete onunla oturduk sonra da 3. gün Orduya davet etti bizi...

Akşam otel dışında yemek yedik...ÖzDiyarbakır sofrasındaydık...
Vali Kebabı yedik....
Ailece... 
3. Gün Branch  ve kahve keyfinden sonra Orduya gitmek üzere hazırlandık... 
Bol bol foto çektim tabiii....

 Yerdeki gerçek çimen değil ama çok kullanışlı kırçıllı bir döşeme çok hoşuma gitti...
Evettt yola çıktık ve Fatsadan sonra Ordudaydık...
En son 2009 da gittiğim Ordu yine çokkkkk güzeldi...
Boztepeye çıktık,manzara muhteşem...
Ekrem abinin eşiyle tanıştık...Meslektaşımmış meğer emekli olmuş...
Çok sevdik kendisini...
Boztepede semaver çayı ve sohbet... 
 Hepbirlikte poz verdik arkamızda Ordu,Boztepedeyiz...

Çocuklarımla....
Boztepe serin esintili...


Teleferikle gelenler ve Boztepeden Orduya inmek için teleferik sırası bekleyenlerin kuyruğu inanılmaz uzundu...


 Yemek için Orduya indik...Ekrem abinin 2 kızı torunu ve oğluyla Balık Keyfi yaptık...
Çok mutlu olduk tanıştığımıza...Yemekten sonra ille teleferiğe binelim dediler,olmaz falan desemde atlatamadım...Arabaları Orduda bırakıp şehirden teleferikle 8-9 dakikalık bir sürede teleferikle tekrar Boztepeye çıktık...Korkmadım dersem yalan olur...Uçağa binerim ama  yüksekten hep korkarım...Düşününki cam fanus içinde evlerin çatısının üzerinden havada gidiyorsunuz...
Dönüşte heyecanım azalmıştı...Tekrar bindik...

Bu fotoda gece Boztepeden Ordunun görünüşü...
Gece geç saatte tekrar Ünyeye vardık...
Ordaki tepeye çıkmadan olmazdı tabiii....Dondurma,tatlı muhabbetini Atakalede yaptık...
Sabah kahvaltıdan sonra Erzincana gelmek üzere bu sefer Sahil yolundan geçmek üzere yola çıktık... 


Fatsadan sonra Ordunun içinden geçtik...
En sevdiğim,pek sevdiğim Fındığın büyük halini şehrin ortasına koymuşlar...

Trabzona girmeden Gümüşhane üzerinden devam ettik...
Büyük kızım ve damadımız tekrar Gümüşhanede kalmak üzere ayrıldılar...
Biz arkadaki arabadaydık ve onları çektim...
Gümüşhaneye varmadan yemek yedik ve ayrıldık...Onlar 2 gün sonra döndüler Erzincana...
Böylece güzel bir tatil yapmış olduk ancak gelirken yol çok yordu,2-3 gün bacak ağrısından ki varis problemim olduğundan zorlandım...Şükürler olsun evimize ulaştık...
Bugünde annemi kardeşimin yanına İzmite gönderdik...Hem tedavi hem ziyaret...Hayırlısıyla gitti,umarım sağlıkla döner...
Çok uzun bir yazı oldu...Hoşçakalın....

YEŞİL ÇAY MI SİYAH ÇAY MI?

$
0
0
Hayırlı Sabahlar Kıymetli İzleyenlerim!!!
Tatiller gezmeler bitti,okullar açıldı,artık normal rutinimize döndük...Ben daha çok seviyorum bu dönemi çünkü daha düzenli ve çocuklar açısından daha disiplinli bir hayat oluyor...Her ne kadar anneler açısından koşuşturmalar artsada yine de Boğa kadını olarak düzeni seven bir yapım var...Bugün Yeşil çay mı siyah çay mı araştırması yaparken çok sevdiğim Osman Müftüoğlu'nun yazısıyla karşılaştım burada...Açıkçası Yeşil Çayı sevmediğimden ve siyah çaya düşkünlüğümden dolayı bayağı hoşuma gitti...Yeşil çayı çok nadiren,diyet fikri kafama girdiği dönemlerde içerim zorla , tadını hiç sevmem ki yeni demlenmiş ham çay olarak nitelendirilen siyah çayı da içemem ille güzelce demlenecek mis gibi kokacak..Ha keza sallama poşet çaylarda bana göre değil belkide ham tadından dolayı...Yeşil çayıda genellikle sallama içtiğimizden çiğ balık kokusu alırım hep...Yapraklarından demlendiğinde daha güzel oluyor aslında ama o canım siyah çayın yerini hiç bir şey tutmaz...
Şekersiz,limonlu tercihimdir..


Osman MÜFTÜOĞLU da tam bana göre açıklama yapmış açıksası rahatladım ve yeşil tüketmiyorum diye üzülmüyorum artık...Yazısını aynen aktarıyorum...

Yeşil çay mı siyah çay mı?

24 Mart 2011

Çay, keyifli bir içecek olmasının yanında sağlık yararları nedeniyle de ilgi çeken bir içecek.
Ünlü bir yazara göre, “sizi rahatlatıp keyiflendiren, lezzetli, ucuz ve kalorisiz süper bir besin arıyorsanız ve ayrıca o besinin tansiyonunuzu düşürmesini, damarlarınızı korumasını, kalp sağlığınızı destekleyip güneşin cildinize verdiği hasarı onarmasını, hatta sizi kanser, osteoporoz, felç ve kalp krizi risklerinden korumasını, katarakt ve diş çürümesi risklerinizi azaltıp alerji eğiliminizi dizginlemesini istiyorsanız, çay içmelisiniz”. (*)
Biz “çaysever” bir milletiz. İyi ki de öyleyiz. Çayı güzel demler, çay keyfini pek severiz. Yakın zamana kadar yalnızca siyah çayı bilirdik. Son yıllarda yeşil çay da gündemimize girdi.
Yeşil çayın siyah çaydan çok daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle siyah çayı terk edenlerimiz bile oldu! Ama genelde millet olarak yeşil çayın tadını pek sevemedik. Haksız da sayılmayız! Yeşil çay içenlerin çoğu onu “sağlığıma iyi gelsin” diye “şifa niyetine” içiyor.
Peki, bu bilgi ne kadar doğru? Yeşil çay ile siyah çay arasında zannedildiği kadar önemli bir sağlık farkı var mı?
ARADA CİDDİ BİR FARK YOK
Yakın zamana kadar ben de yeşil çayın siyah çaya sağlık bakımından ciddi ölçüde fark attığını düşünüyordum. Bazı uzmanlar bu düşüncenin doğru olmadığını, “sağlık yararı” bakımından iki çay arasında ciddi bir fark bulunmadığını söylüyor.
Onlara göre, çayın içinde yüzlerce doğal kimyasal var. Üzerinde en çok durulanlar “polifenol” yapısında olanlar. Bunlara kısaca “flavonoid” deniyor.
Çaydaki en güçlü polifenol, kateşin olarak da bilinen “epigallokateşingallat” (EGCG) isimli madde. Bu maddenin çok güçlü bir antioksidan olduğu biliniyor.
Bir çalışma, EGCG’nin C vitamininden 20 kat daha güçlü bir antioksidan olduğunu ortaya çıkardı.
SİYAH ÇAY DAHA LEZZETLİ!
Bir fincan demlenmiş siyah çayda yaklaşık 268 mg ve bir fincan yeşil çayda yaklaşık 316 mg flavonoid var. Yani içindeki doğal mucizeyi dikkate aldığımızda ikisi arasında çok ciddi bir fark olduğunu söylemek güç. Çayın yeşili de, siyahı da faydalı.
Eğer siyah çayın özellikle de değişik lezzetlerle güçlendirilmiş olanların ve semaver çayının tadı içim ve keyfi dikkate alındığında ben kendi payıma -o pek de hoş olmayan tadını da dikkate alarak- yeşil çay konusundaki ısrarımdan vazgeçtim.
Bazen bir-iki bardak yeşil çay da içiyorum ama genelde tercihimi siyah çaydan yana kullanıyorum.
(*) SÜPER BESİNLER/Dr. Steven Pratt/Klan Yayınları…


Farkın nedeni...

İster yeşil ister siyah çay için, bütün çaylar aynı bitkiden elde ediliyor. Bitkinin adı Camellia sinensis.
Aradaki fark, toplandıktan sonra yapraklara uygulanan işlemlerden kaynaklanıyor.
Yeşil çaya ciddi bir işlem yapılmıyor. Kurutulup tüketime sunuluyor.
Siyah çaya gelince: Çay yaprakları toplandıktan sonra önce fermente ediliyor, daha sonra da karartılıp lezzetleri keskinleştiriliyor.
İşte bu fermantasyon işlemi sağlığa yararlı EGCG’nin bir miktar azalmasına yol açıyor.
İçindeki flavonoidler belki bir miktar azalıyor ama fermantasyon işlemi siyah çayı daha keyifli bir içecek haline getiriyor.

Çayda kafein var mı?

Çayda da bir miktar kafein var ama sağlığa zarar verecek boyutlarda değil.
Siyah çayda yeşil çaydan biraz daha fazla kafein bulunuyor. Bir fincan siyah çay 40, yeşil çay 20 mg civarında kafein içeriyor.
Bu nedenle “dekafeine çay” yani “kafeinsiz çay” içmenin bir anlamı yok, çay içenlerde kafeinin yan etkileri zaten pek görülmüyor.
Eğer uykunuzun kaçacağından korkuyorsanız, çayı sabah erken saatlerde için ve kafein içeriği daha düşük olan yeşil çayı tercih edin. (*)

Egzersizden önce için

Sabah egzersiz yapmadan içilen bir fincan yeşil ya da siyah çayın yaklaşık 30 dakika içinde kandaki flavonoid antioksidan seviyesini artırdığı ve bu durumun hücreleri egzersiz sırasında üretilen serbest radikallere karşı koruduğu söyleniyor. Bence faydalanılması gereken güzel bir bilgi. (*)

Ballı limonlu çay daha faydalı

Çaydaki polifenollerden daha çok yararlanmak istiyorsanız onu tatlandırmak için şeker yerine polifenol zengini bal ekleyin ve bir-iki ince dilim limon ilave edin. Ayrıca uzun süre demlemekten ve çok sıcak içmekten kaçının.

DOĞRAMA TURŞU

$
0
0

Hayırlı  Günler Kıymetli Takipçilerim!!!
Eylül ayı içerisinde yaptığım kış hazırlıkları Ekim ayında da devam etmekte...Yaptığım turşu v.b tarifleri sizlerle fırsat buldukça paylaşıyorum...Sosyal medyada paylaşmak çok daha kolay ama ben bloğumdan asla vazgeçmem ve arşivlemeye devam...Bugün doğrama turşu tarifi var...

Annemin tarifi...
Yarım kg lık kavanoz için 7-8 adet ince sivri biber , 4-5 adet domates rendesi, yarım demet doğranmış maydanoz, 4-5 diş sarmısak , 5-6 yemek kaşığı sirke, 2 tatlı kaşığı tuz , 1 çay kaşığı şeker,çay kaşığının ucu ile limon tuzu...
Hepsini karıştırıp kavanoza alalım kapağını sıkıca kapatalım...Bir iki gün sonra kapağı açalım taşar gibi olur ekşimeden dolayı bir yemek kaşığı ile karıştırıp tekrar kapağını kapatalım serin yerde muhafaza edelim....Ölçüyü fazla yapmak isterseniz ona göre ayarlayabilirsiniz...
                                       AFİYET OLSUN....

SİRKELİ KÖZLEMEDEN KAPYA BİBER TURŞUSU

$
0
0


7-8 tane kapya biber doğranır...3-4 tane orta boy domates robottan geçirilir...tencereye alınır, ocağın altı yakılır kaynatılır , biberlerde eklenir , yarım çay bardağı sirke eklenir, 1 yemek kaşığı öğütülmüş kaya tuzu ve doğranmış 7-8 diş sarmısak da ilave edilerek 5 dakika daha kaynatılarak sıcak sıcak kavanozlara doldurulur, kapakları kapatılıp bir bez üzerine ters çevrilir ve üzeri sarılır...5-6 saat sonra açılır ve kapaklar kontrol edilerek kaldırılır....

                                         Afiyetle Yenir....

KARIŞIK TURŞU

$
0
0
Kışın vazgeçilmezi,kuru fasulyenin nohutun yanında,kısırla yenilecek en güzel şey ev turşusu...
Turşu damak lezzetine göre çeşitli sebzelerden yapılabilir... 
Bende çok çeşitli yaptım... 
Salatalık,karnabahar (çok severiz), biber,acur,havuç,domates v.s 
Turşularımın bir kısmını karnabaharlı,bir kısmınıda lahanalı yaptım...
İki sebzeyi bir arada kullanmadım... 
Turşu Suyu Hazırlarken;

     2 Kglık kavanoz için;

  • 1 litre su (5 su bardağı)
  • 3 yemek kaşığı kaya tuzu
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı nohut
  • 1 çay kaşığı limon tuzu
  • 1 klasik çay bardağı sirke
  • 5-6 diş sarmısak
Nohut olmazsa olmaz,çünkü tam bir fermantasyon sağlanmaz ve turşunun tadı bozuk olur...Nohut veya buğday ama ben nohut tercih ederim...
Sebzeleri iyice yıkayıp,iri iri doğradım ve cam kavanoz olmasına dikkat ettim...Kavanozları doldurup hazırladığım turşu suyunu üzerine ekledim ve en üste bir tutam maydanoz ve birkaç tane siyah üzüm koyarak,kapaklarını kapattım.. 
Ara sıra sularını kontrol ederek bir hafta mutfakta beklettim daha sonra ardiyeye kaldırdım...

Daha önce kornişondan yaptığım turşuyu bitirdik bile...

Bunları da afiyetle yemek nasip olur inşallah...

KÖZLENMİŞ KAPYA -KIRMIZI BİBER TURŞUSU

$
0
0
Hepimizin en çok sevdiği Közlenmiş Kırmızı Biber Turşusu...
Turşudan ziyade atıştırmalık,yemeklerin yanında salata olarak kullandığımız bir yiyecek...

En çokda küçük kızım seviyor,yapıp ona da gönderdim...
Geçen seneki hazırlıklarımdan burada

   Malzemeler:
  • 2,5 kg kadar közlenmiş biber
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağından biraz az sirke
  • 2 yemek kaşığı kaya tuzu
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 7-8 diş sarmısak
 Yapılışı:
  • Biberleri közleyip,kabuklarını soyun.
  • Sıvı yağ,sirke,tuz,şeker ve doğranmış sarmısakları tencereye alıp hafif kaynatın...
  • Doğranmış biberleri de içine ilave ederek karıştırın...
  • Sıcak sıcak kavanozlara doldurup,kapaklarını sıkıca kapatın ve bir bez üzerine ters çevirin...
  • Üzerlerini ayrı bir bez veya havlu  ile sarın,5-6 saat sonra kavanozları düzeltin ve kapaklarını kontrol ederek kaldırın...
                                      Afyet OLSUN!!!
Viewing all 568 articles
Browse latest View live